Koyun ve Keçilerde Ektima Hastalığı
Ektima, çoğunlukla koyun ve keçilerde görülen ve Parapoxvirus ailesindeki virüslerin neden olduğu eksantemöz bir hastalıktır. Bu hastalık; ecthyma contagiosa ovis et capri, bulaşıcı püstüler dermatit, bulaşıcı ektima, enfeksiyöz labiyal dermatit, ektima kontagiozum, devedikeni hastalığı ve uyuz ağzı gibi isimler ile de isimlendirilmektedir. Ektima hastalığı koyun ve keçilerde en sık gördüğümüz hastalıklardan birisidir. Hastalık oldukça yaygın olması ve zoonoz olması açısından önemlidir. Bilmeyenler için zoonoz demek; hayvanlardan insanlara geçebilen hastalık demektir. Yani ektima hastalığı koyun ve keçilerden insanlara geçebilir. Bu hastalık özellikle kuzu ve oğlaklarda görülür. Burun ucu, ağız çevresi ve ayaklarda kabuklu papüller ile karakterizedir. Yetişkin koyun ve keçilerde memelerde de benzer lezyonlar görülebilir. Havaların ısınmaya başlaması ile ilkbahar ve yaz aylarında daha sık görülür. Oldukça bulaşıcı bir hastalıktır.
Ektima Nedenleri
Bu hastalık viral bir hastalıktır. Hastalığım etkeni Parapoxvirus ailesinde yer alan bir virüstür. Hastalığa neden olan virüs oldukça dayanıklı bir virüstür. Aynı zamanda bulaşıcılığı yüksek olan bu hastalık direk temas ile veya enfekte olan alanlardan veya ekipmanlardan bulaşabilir.
Virüs genellikle ağız çevresi, ayaklar ve memede yer alan küçük yaralardan ve çiziklerden vücuda girer. Bu bölgede epitel hücrelerini etkileyen virüs nedeni ile papul, püstül ve kabuklar oluşur. Genellikle 2-3 hafta içerisinde deri yüzeyi tekrardan iyileşir. Hastalık sırasında viremi meydana gelmez ve lezyonlar lokal kalır. Bu şekilde hastalık genellikle hafif seyreder ama sekonder bakteriyel enfeksiyonların ortaya çıkması ile hastalık tablosu daha şiddetli bir hal alabilir. Hastalık öldürücü bir hastalık değildir ama hastalanan hayvanların bağışıklık sistemi zayıflar ve kilo kaybeder. Bu durum diğer hastalıklara ve enfeksiyonlara zemin hazırlar.
Ektima Belirtileri
Bu hastalığın inkübasyon süresi 7-10 gün arasında değişmektedir. Yani etken vücuda alındıktan sonra ilk belirtiler 7-10 gün sonra görünmeye başlar. Hastalık başlıca 3 formda kendisini gösterir.
Ektima Labial Form
Adından anlaşılacağı gibi lezyonlar genellikle dudaklarda ve ağız çevresinde kendisini gösterir. Sahada en sık karşılaşılan form bu formdur. İlk olarak lezyon bölgelerinde kırmızı papüller görünmeye başlar. Sonrasında ise bu papüller kabuklanır ve siğil görünümüne geçer. Tablo ilerledikçe başlangıçta 5 mm olan lezyonlar giderek daha büyük hal alır ve daha yaygın bir hale gelir. Son olarak kabuklar artık büyümüş ve boz bir renk almıştır. Kabukların altında ise irin ve granülasyon dokusu vardır. Bazen lezyonlar yüzün diğer bölümlerine de sıçrayabilir. Lezyonlar ağrılı olduğu için hayvan yem tüketmekte zorlanır. Bu durum zayıflamaya ve bağışıklığın düşmesine sebebiyet verir. Sekonder enfeksiyonların oluşması söz konusu olabilir.
Ektima Pedal Form
Bu formda lezyonlar adından anlaşılacağı gibi ayak bölgesine lokalize olurlar. Özellikle korona ve interdigital bölgede lezyonlar görülür. Labial formdaki kadar yaygın lezyonlar görünmez. Ayak bölgesindeki lezyonlardan ve ağrıdan dolayı bu forma sahip hasta hayvanlarda topallama görülebilir.
Ektima Genital Form
Bu formda lezyonlar meme, vulva, skrotum, prepisium ve anüs bölgelerinde görülür. Labial formdaki lezyonlara benzer olan lezyonlar ile beraber hafif irinli sızıntı, kızarıklık ve bu bölgelerde hafif şişkinlik görülür.
Ektima Tanı ve Tedavi
Klinik belirtiler ile hastalıktan şüphe duyulur. Fakat kesin teşhis için lezyonlardan örnek alınıp laboratuvar muayenesi yapılması gerekmektedir. Bu hastalık şap, kuzu difterisi, dermatofiloz gibi bazı hastalıklar ile karışabilir. Bu hastalıklardan ayırt edilmesi gerekir.
Hastalığa karşı kesin etkili bir ilaç yoktur. Çeşitli pomatlar ile lezyon bulunan bölgelere uygulama yapılır. Burada kullanılacak olan pomatlar; yumuşatıcı, antiseptik özellikli ve antibiyotikli pomatlardır. Bunun yanında forma göre çeşitli uygulamalar yapılabilir. Örnek olarak labial formda daha yumuşak gıdalar verilebilir. Genital formda ise antiseptikler ile irrigasyon yapılabilir. Hastanın genel durumu, lezyonların durumu ve sürünün sağlığını dikkate alarak veteriner hekim uygun bir tedavi protokolü belirleyecektir.
Hastalıktan korunmak için canlı veya otolog aşılar kullanılabilir. Aşıların kullanımı bölgesel durumlar, sürünün durumu, sürünün hastalığı geçirip geçirmediği ve risk faktörlerine göre farklı şekillerde olabilir. Aşı uygulamasına alanında uzman bir veteriner hekim karar vermelidir.