Sığırlarda Ketozis

Ketosiz; yüksek verimli süt ineklerinde (özellikle buzağılamadan sonra) sıkça görülen, genellikle subakut ve kronik seyirli seyreden bir hastalıktır. Hastalık ilk doğum yapanlarda pek görülmez. Fazlaca yağlı inekler ve ikiz taşıyanlar daha fazla riske sahiptirler. Süt ineklerinde doğumdan 1–6 hafta sonra görülür. Bu hastalığın sürülerde görülme sıklığı ise %7-14 arasında değişir.

Süt ineklerinin ana enerji kaynağı rumende emilen uçucu yağ asitleridir (asetik asit, propiyonik asit, bütirik asit). Bu yağ asitlerinden asetik asit ve bütirik asitler Asetil-Coa’ya dönüştürülerek karaciğerde krebs döngüsü yoluyla enerjiye dönüştürülürler. Krebs siklusuna giriş aşamasında Asetil-Coa, oksalo asetik asit ile birleşerek sitrik asiti oluşturur. Sitrik asit bu siklusta birçok ara kademeden geçerek oksalo asetik asite dönüşmekte ve yan ürün olarak enerji ve CO2 (karbon dioksit) üretmektedir. Meme bezleri, beyin ve fötus enerji kaynağı olarak glikoza gereksinim duymaktadırlar. Ancak barsaklardan yeterli glikoz emilememesi halinde propiyonik asitten glikoz sentezi yapılmak zorunda kalınır.

Ketozis; rasyonda enerji miktarının hayvan için gerekli düzeyde olmaması ve glikoza gereksinimin yüksek olması hallerinde şekillenmektedir.

Birincisi; kan-glikoz düzeyinin düşmesine bağlı olarak oksalo asetik asit yoğunluğu azalmakta ve bu da Asetil-Coa ile oksalo asetik asitin birleşmesinde yetersizliğe neden olarak krebs siklusunun yavaşlamasına neden olmaktadır.

İkinci neden ise; enerji kaynaklarının mobilize edilmesi ve yağ depolarının serbest yağ asitlerine dönüşmesine neden olmaktadır. Serbest yağ asitleri ise Asetil-Coa’ya dönüşerek krebs siklusuna girmekte ancak oksalo asetik asit miktarı az olduğundan kanda ve karaciğerde birikmektedir. Kanda ve karaciğerde biriken Asetil-Coa; aseto asetik asit ve beta hidroksibutirik asite dönüştürülmekte ve bu asitlere ise “keton maddeleri” adı verilmektedir. Bu hastalığa da Ketozis adı verilmektedir.

Klinik Bulgular

Hayvan başlangıçta sadece kuru ot ve saman gibi kaba yemleri yemeyi yeğler veya yemini seçerek alır, genellikle tane yemleri veya konsantre yemleri yemeyi reddeder, ara sıra yenilmeyecek şeyleri yeme (duvarların yalanması, altlıkların yenilmesi) gözlemlenebilir. Bir süre sonra hayvan hiç yem yemez ve su içmez. İşkembe hareketleri ve geviş getirme tamamen durmuş, dışkılama seyrekleşmiş, dışkı kurudur. Bazen inatçı bir ishal de gözlenebilir. Süt verimi azalır, kıvamı koyulaşır ve kaynatıldığında pıhtılaşır. Hayvan hızlı bir şekilde zayıflar. Yürürken sallanır, çoğunlukla yarı uyku halindedir. Saldırgan ve sinirli bir tabloda gösterebilir. Sürü dışında kalır. Asetoasetik asit bozulmuş armut kokusuna sahip olup ketosize yakalanmış ineğin nefesi koklanmak suretiyle anlaşılabilir ancak kesin bir cevap için Veteriner Hekim’in muayene etmesi gerekmektedir.

Laboratuar Bulguları

Kanda keton cisimcikleri artar (ketonemi), idrarda (ketonüri), sütte (ketolakti) ve solunum havasında keton cisimciklerine rastlanır. Kan pH’sı, glikoz ve glikojen düzeyleri azalır. Serbest yağ asitleri miktarı artar. Karaciğerde yağlanma vardır. AST, ALT düzeyleri artar.

Tedavi

Uzman Veteriner Hekim kontrolünde uygulanmalıdır. Seçeneklerden bazıları;

  • Glikoz sağaltımı
  • Hormon sağaltımı
  • Karışık ilaç sağaltımı.

Korunma

Korunma için hayvanların doğum öncesi fazla yağlanmamasına veya fazla zayıflamamasına özen gösterilmelidir. Doğum öncesi kondisyonun 3,5 olmasına dikkat edilmelidir. Ayrıca doğuma iki ay kala sağıma son verilmeli ve bir ay kala iyi dengelenmiş rasyonlarla hayvanlar beslenmelidir.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu