Kakapo Papağanı Hakkında Bilgi ve Özellikleri

Kakapo papağanı son zamanlarda ilgimi çeken türlerden birisi olmuştur. Bu papağan türü ile ilgili olarak izlediğim birkaç belgesel beni etkiledi ve bu papağan türü ile ilgili olarak sizlere de bilgi vermek istedim. Kakapo papağanının bilimsel ismi Strigops habroptilus‘tur. Aynı zamanda gece papağanı olarak ta bilinir. En önemli özelliklerinden birisi uçma yeteneklerinin olmamasıdır, yani bu papağan türü uçma yeteneğini kaybetmiştir. Geceleri aktif olan ve Yeni Zelanda’ya özgü bir türdür.

Yeni Zelanda ve Avustralya’da geçmişte oldukça fazla popülasyona sahip olan bu tür, bölgeye farklı hayvan türlerinin gelmesi ile beraber rekabet gücünü kaybetmiştir. Bölgeye ait olmayan bazı türlerin gelmesi ve bu türlerin bölgede çoğalması bazı türler ile beraber kakapo papağanlarının türünü de tehlikeye sokmuştur. Bu papağan türünün sayısı bir dönem onlar ile ifade edilen rakamlara kadar düşmüştür. Son anda alınan önlemler ile bazı özel yetiştirme programları oluşturulmuş ve kakapo papağanları korumaya alınmıştır. Günümüzde ise sayıları 100 civarındadır, yani tür halen ciddi bir tehdit altındadır.

Kakapo Papağanı Özellikleri

Bu tür ilk olarak 1845 yılında İngiliz ornitolog George Robert Grey tarafından ortaya çıkarılmıştır. Strigops cinsi içerisinde yer alan, bilinen tek türdür. Bu papağanın ismi Maori dilinde kākā (papağan) ve pō (gece) kelimelerinden gelmektedir.

Genel özelliklerine bakacak olursak; rengi yeşim ve sarı tonlarındadır. Vücutlarının üst kısmında sarı renkler yoğunken, alt kısımlarında ise yeşil renkler daha yoğundur. Bazı bölgelerde kahverengi lekeler görmek mümkündür. Tüyleri oldukça yumuşaktır. Bu kuşun gaga çevresi ise bıyık benzeri sert tüyler ile kaplıdır. Gagası gri renkli ve büyüktür. Geniş ve kısa ayaklara sahiptir. Yine kuyruk ve kanatlarıda kısadır. Kakapo papağanı uçamayan tek papağan türüdür, bu özelliği onu diğer papağan türlerinden ayıran en önemli özelliktir. Doğal ortamlarında en uzun yaşayan türlerden birisidir, oldukça ağır bir yapıya sahiptir. Kamuflaj yeteneği gelişmiştir ve ormanda saklanmaya uygun renklere sahiptir.

Kakapo papağanları diğer papağan türlerine göre daha geniş vücuda sahiptir. Yetişkin kakapo papağanlarının vücut uzunlukları ortalama 58-64 cm arasında değişmektedir. Erkek olanlar, dişilere göre biraz daha büyüktür. Yetişkinlerin vücut ağırlıkları ise 4 kilograma kadar çıkabilmektedir. Uçma özelliğinin olmamasının en önemli nedeni olarak kanatlarının kısa olmasını söyleyebiliriz. Kanatlarının genellikle destek ve denge amacı ile kullanırlar.

Dişi ile erkek olanları ayırt etmek kolaydır. Dişi olan kakapo papağanlarının yüzleri daha dardır ve erkek olanlara oranla daha az kubbelidir. Aynı zamanda gagaları daha uzun ve dardır. Tüy renkleri her iki cinsiyette de benzerdir. Karakter olarak ise dişi olanlar daha agresiftir.

Kakapo Papağanının Geleceği

Dediğimiz gibi bölgedeki hayvan popülasyonunun değişmesi ile beraber rekabet şartları da değişmiştir, aynı zamanda insan faktörü de işin içine girince sayıları çok ciddi derecede azalmıştır. 2014 yılının başında yapılan taramalara göre sayıları 123 adet olarak belirlenmiştir. Sayıları o kadar az kalmıştır ki her bireye isim verilmiştir. 1980’li yıllarda türün tehlike altında olduğu belirlenmiş ve çalışmalar başlamıştır. Bu kapsamda hayvanseverler tarafıdan Kakapo Recovery Programme isimli bir kuruluş kurulmuş ve tür koruma altına alınmaya çalışılmıştır. Kakapo papağanları 2012 yılı itibariyle büyük ölçüde yırtıcılardan uzak, güvende olacakları adalara taşınmışlar ve burada yakından izlenmiştir. Aynı zamanda üremeleri kontrol altına alınmış, yumurtaları özenle korunmuştur. Şu anda Codfish, Anchor ve Little Barrier adalarında koruma altına alınmışlardır ve bu adalarda takip edilmektedir. Ayrıca Resolution ve Secretary adalarındaki bireylerde Yeni Zelanda hükümeti tarafından koruma altına alınmıştır.

Bu sevimli ve oldukça farklı olan papağan türü yok olmak üzereyken son anda fark edilmiş ve koruma programı altına alınmıştır. Tehlike halen geçmiş değildir, sayıları oldukça azdır ve güvenli yerlerde kontrol altında tutulmaktadır. Buna benzer birçok canlı türü dünyada maalesef tehlike altındadır. Bu tehlikenin en büyük kaynağı ise maalesef insanlardır.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu